Dr. Magnus Hirschfield

Dr. Magnus Hirschfield 1910’de Berlin’de Cinsel Bilim Enstitüsü’nü kurmuş bir bilim adamıydı. Eşcinsellerin karşılaştığı sorunlara karşı dünya tarihinde ilk kez böyle bir kurum oluşturuluyordu. Bu nedenle eşcinsel hareketin başlangıcı bu tarihlere dayandırılabilir. Hirschfield 1903’te eşcinsel davranışlar konusundaki ilk araştırmayı yaptı ve Enstitü’nün kurulmasından sonra ise Anders als die Anderen (Ötekilerden Farklı) adındaki ilk eşcinsel temalı filmi çekti. Amerikalı gazeteciler Hirschfield’e Cinselliğin Einstein’ı adını takmıştı. Hirschfield ise “Einstein’a Fiziğin Hirschfield’i deseniz daha iyi olur” diye yanıt vermişti. Hirschfield’in kurduğu enstitüde toplumun farklı kesimlerinden gelen insanların cinsel eğilimleri ile ilgili terapiler uygulanıyordu. Bunların arasında birçok Nazi partisi üyesi de vardı. Özellikle Nazilerle ilişkiye girdikten sonra fizyolojik ya da psikolojik sorunlar yaşayan ve terapiye gelen erkeklerin anlattıkları hikâyelerin kayıtları kabarıktı.

Hitler’in yakın dostu ve SA adı verilen askeri birliklerin başında ünlü bir eşcinsel olan Ernst Roehm vardı. Naziler kendi aralarındaki eşcinsel ilişkileri gizlemek için eşcinsel karşıtı bir söylem kullanıyorlardı. Hatta muhalifleri Nazilere politik olarak bu yönden saldırıyorlardı. Bu arada Ernst Roehm’un da emrindeki birliklerin fazla güçlenmesi üzerine, aleyhlerindeki eşcinsel propagandalarına da son vermek için Haziran 1934’deki bir hafta sonu, sonradan “Uzun Bıçaklar Gecesi” olarak anılacak olan büyük tasfiye gerçekleştirildi. Bir kaç gün içinde başta Roehm ve diğer bazı SA liderleri olmak üzere yaklaşık 1.000 kişi öldürüldü.

İktidara geldiklerinde ise Magnus Hirschfeld’in kurduğu enstitü 6 Mayıs 1943 günü ani bir saldırıya uğradı ve yerle bir edildi. Bu hareket, Naziler tarafından “homoseksüellik virüsüne indirilen büyük darbe” olarak gösterilmişti halka. Ayrıca Naziler, kendi homoseksüellikleri ile ilgili bilgileri de ortadan kaldırmış oluyorlardı.

1871’de kabul edilmiş Reich Ceza Yasasının 175. maddesi “İki erkek ya da bir insan ve hayvan arasındaki doğal olmayan cinsel ilişki hapisle cezalandırılabilir ve vatandaşlık haklarından mahrum bırakılabilir” şeklindeydi. Hitler 1935’te bu kanuna yeni ve ağır maddeler ekleyerek kanunu genişletti. Savaş yıllarında ise Auschwitz, Treblinka, Sobibor, Majdanek gibi büyük toplama kamplarında, Yahudiler, Çingeneler, Ruslar, komünistler, savaş esirleri gibi grupların yanında kıyafetlerindeki pembe üçgenle işaretlenen eşcinseller de vardı.

Almanya’da Magnus Hirschfield’le hızlı başlayan eşcinsel hareketle birlikte Berlin dünya eşcinsel başkenti olarak anılmaya başlanmış ve daha o yıllarda birçok gey-lezbiyen barı açılmıştı. Ancak Nazilerin eylemleri sonucu Magnus Hirschfield hayatının geri kalanında sürgünde yaşamak zorunda kaldı ve eşcinsel hareketin gelişimi 1969 yılındaki Stonewall olaylarına kadar yavaşladı.

lgbti.org'a Google News'te Abone Ol! İlk senin haberin olsun! lgbti.org'a Google News'te Abone Ol! İlk senin haberin olsun!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu