Anıl ve Semih’in Hikayesi
Anıl ve Semih’in hayatı bu…
Kader mi bilemem ama tesadüf silsilesi bir araya getirdi ikisini, aşkla bağlandılar birbirlerine lakin Semih’i yakın dostları ailesine ifşa etti, Anıl ise farklı bir şehir’de eğitimine devam etmek istediğini söyledi, Semih ise askerliğini bitirince ailesine yalan söylemek pahasına dahi olsa sevgilisinin yanına gitmek istedi. Sevginin acı tatlı her halini 1 yıl aynı evde yaşayarak gördüler, birbirlerine olan aşkları her an her saniye daha da arttı ve tabii hayat bu yolları yeniden ayrıldı! Semih 1 yıl iş bulamayınca arkadaşının sözlerine inanıp Ankara’ya gitti ve daha acısı Semih’i, Anıl’la sevgiliyken başka erkeklerle tanıştırmak istedi.
Ağustos ayından beri ayrı yaşayan Anıl ve Semih’in gelecekteki hikâyelerini sizler kadar bende merak ediyorum. Yalnız bu röportajda Anıl’ın “Hep bir erkekle aile olmak istedim” cümlesi çok dokundu bana ve başlık olarak bu cümleyi belirlemek istedim.
Eşcinsel olduğunuzu ne zaman fark ettiniz?
Semih: Eşcinsel olduğumu lise yıllarımdayken anladım, küçük bir şehirde yaşamaktaydım. Bu durumun sadece bende olduğunu zannediyordum ama kendimi hiç bir zaman yadırgamadım. Kendimle hep barışık oldum. Çünkü böyle yaratılmıştık. Aslında bizim gibi insanlar daha güçlü ve renkli oluyorlar.
Anıl: Eşcinselliğin bir tercih veya çocukken yaşanmış travmatik olaylar sonucu ortaya çıktığını düşünmüyorum, eğer böyle bir durum varsa veya kişi travmatik bir olaydan sonra cinsel tercihlerinin değiştiğini düşünüyorsa tedavi edilmesi gerektiğini düşünüyorum ama ben kendimi bildim bileli hep eşcinseldim. Çocukluk yıllarımdan beri hep erkeklere ilgim vardı ama bu ilgimin cinsel bir yönelim olduğunu ergenlik dönemimde cinsel dürtüler ve aşk duygusuyla anladım.
Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu?
Semih: Ailem cinsel yönelimimi bilmiyor fakat bunu öğrenmeleri için çok uğraştılar, sanırım annem şüpheleniyor. Çünkü anneler her şeyi hisseder ve bizim en iyi arkadaşlarımız annelerimizdir.
Anıl: Evet, ailem eşcinsel olduğumu biliyor. Ailem eşcinsel olduğumu öğrendiğinde diğer eşcinsel arkadaşlarım gibi hakaret, şiddet veya cinsel bir saldırıya maruz kalmadım. Muhafazakâr bir ailede büyüdüm ama gayet saygılıyla karşılandım. Hani çocuğu eşcinsel olunca ailelerin birçok korkusu önyargısı oluyor ya çocuğuna karşı ama ben bu tarz algıları ve dışlanmayı hiç yaşamadım. Belki de ben eşcinselim ailemde beni öğrendi artık her saçmalığı yapabilirim mantığına girmediğim için hem toplum hem de ailem tarafından farklı bir muamele görmedim.
Tanışma hikâyenizi dinlemek isterim?
Semih: Tanıştığımız zaman ekim ayıydı. Bir uygulama sayesinde tanıştık bizim gibiler bilir. Anıl benim yaşadığım şehre üniversite okumak için gelmişti. Bir Kafe de buluştuk birbirimizi can kulağıyla dinledik. Samimi ve içten konuşmalar geçti aramızda daha sonra ise numaralaştık ve devamı geldi konuşmalarınızın ve buluşmalarımızın.
Anıl: Semih’in yaşadığı şehre okumaya gitmiştim, yalnız üniversiteyi ve bölümü beğenmediğim için tekrar dönsem mi eve dönmesem mi karar veremedim. Bir tanışma sitesinde Semih’i gördüm, hoşuma gidince mesaj attım tanıştık. Bir kaç gün sonra benim kaldığım eve yakın bir yerde görüştük. O gün gece yarısına kadar vakit geçirdik ve her gün buluşmaya başladık. 1 hafta sonra eve gitmek isteyen ben sırf Semih’e âşık olduğum için o şehirde yaşamak istedim.
Sevgili olmaya nasıl karar verdiniz?
Semih: Birbirimizi iyice tanıyıp vakit geçirdikten sonra artık beynen ve kalben bir şeylerin oturduğunu hissettik. İkimizde yalnız ve sevgiye muhtaçtık birbirimizi tamamlayacağımızı düşündük ve ben bir gün kendisine teklifte bulundum, Anıl benden zaman istedi hani biraz daha tanımak biraz daha zaman geçirmek adına… İkinci teklifimde ise kabul etti ve yolumuza devam ettik.
Anıl: Semih tanıştıktan bir kaç gün sonra sevgili olmak istediğini söyledi, tabii ben biraz daha tanımak istediğimi belirtip bu teklifine cevap vermek için düşünmem gerektiğini söyledim, aradan geçen 2 haftalık sürede âşık olduğumu hissettim ve sevgili olma isteğini kabul ettim.
Semih ve Anıl birbiriniz hakkında neler söylemek istersiniz?
Semih: Anıl aslında sevgiliden öte hem arkadaş, hem aile oldu bana. Benim için çok çabaladı ailemle bile tanıştırdım. Tabi en iyi arkadaşım olarak! Aşk sadece sevmek değildi, en güzeli vefaydı, emekti, saygıydı.
Anıl: Hani bir cümle vardır “Dışını beğendiğimizin içini merak ediyoruz.” gibisinden… Semih hem görüntü olarak çok tatlı hem de karakter olarak düzgün bir insan, onun en çok samimiyetini, masum oluşunu seviyorum.
İlişkinizi çevrenizde kimler biliyor?
Semih: Tabii ki çevremde bu zamana kadar arkadaş edindim ama sadece birkaç dostuma söyledim yalnız şunu belirtmek isterim ki herkes dost değil ona göre davranın çünkü güzel şeyler her zaman kıskanılır.
Anıl: Benim eşcinsel bir arkadaş çevrem yok o yüzden hetero olan bir kaç arkadaşım ve ailem biliyor ama Semih’in çok fazla eşcinsel arkadaşı olduğundan dolayı hepsine bilgi verdi.
Eşcinsel arkadaşlarınızın ilişkinize tepkisi nedir?
Semih: Önce sevinip daha sonra kıskançlıkları yüzünden bozmaya çalıştılar. Tabii sevinen kadim dostlarımda oldu onlar iyi ki var.
Anıl: Ailem ve yakın arkadaşlarımın bildiğini belirtmiştim hepsi çok sevindiler, hatta Semih’i ailem ve arkadaşlarımla tanıştırdım. Yalnız Semih’in eşcinsel arkadaşları beni tanımadan çok tepki gösterdiler, bazıları hakaretler etti ve inanmayacaksınız ama bir arkadaşı sahte bir hesaptan sevgilimin ailesine mesaj atıp bizi ifşa etti. Hani bir cümle vardır bilirsiniz “Bir kadını düşmanı yine bir kadındır.” gibisinden işte “Bir eşcinselin düşmanı yine bir eşcinseldir.”
Anlam veremiyorum ve sizin aracılığınızla eşcinsellere soruyorum; Neden birbirinize bu kadar düşmansınız, neden birileri sevgili olduklarında “aaa sizde yakında ayrılırsınız” gibisinden olumsuz düşünceler empoze ediliyor, neden birileri sevgili olduklarında sırf insanları ayırmak için sevgililere sarkıntılık yapıyorsunuz…
İnanır mısınız bilmem ama sevgilim ailesi ve eşcinsel arkadaşlarının bulunduğu instagram adresine fotoğrafımızı paylaşmıştı ve zamanında benimle birlikte olmak isteyip reddettiğim, muhatap bile olmadığım, hayatımda hiç yer almayan eşcinsellerin iftira mesajlarını okudum! Yazık gerçektende çok yazık bu kadar küçülmemeliyiz…
Eğer toplumdaki insanlar bizi kabul etmiyorsa hatayı birazda kendimizde aramalıyız.
Tek eşli misiniz yoksa çok eşli mi?
Semih: Tabii ki tek esliyim sevgiliysen bir yola baş koymuşsan bu tek ve özeldir. Ötesi veya başkaları olamaz.
Anıl: Eski moda sevenlerdenim. Sevgili olduğum kişi ailem eşim dostum her şeyim olur. Sevgilimi kimseyle paylaşamam ve sevdiğime ihanet edemem. 5-10 dk zevkler için büyük aşkımı masumluğumu kirletemem.
Peki, askerlik dönemi nasıl geçti?
Anıl: Sevgimiz yan yana nasılsa uzakta da aynıydı.
(Semih bu soruya cevap vermedi)
Türkiye’de evlilik eşitliği olsa evlenmek ister miydiniz?
Semih: Evlenmek ne kadar doğru olurdu bizim toplumda bilemiyorum aslında eşit değil hiçbir şey size her daim kötü gözle bakacaklar bunu biliyorum. Sanırım evlilik konusunda emin değilim.
Anıl: Eğer aşk, sevgi, saygı, bağlılık varsa bir kâğıda imza atmışsın atmamışsın ne önemi var? Tabii evlilik ile insanlar kendilerini maddi olarak güvence altına alıyorlar ama bizim ülkemizde eşcinsel evliliklerine izin verileceğini düşünmüyorum.
Birlikte mi yaşıyorsunuz?
Semih: Hayır, şuan birlikte yaşamıyoruz hayat şartları onu farklı şehre beni farklı bir şehre sürükledi maalesef…
Anıl: 1 yıl Semih’in yaşadığı şehir’de kaldık, 2. senemizde ben şehir değiştirdim, Semih’te askere gitti. Askerden gelince benim yanıma gelmek istedi ve ailesine Antalya’da iş bulduğunu söyleyip yanıma geldi. 1 yıl aynı evde yaşadık maalesef ülkemizdeki işsizlikten dolayı iş bulamayınca eskiden tanıdığı bir eşcinsel arkadaşının yanına Ankara’ya gitmeye karar verdi çünkü onun çalıştığı firmada açık bir alan vardı. Tabii “Ankara’ya gel iş hazır” diyen arkadaşının sözleri de yalan çıktı şuan orada işsiz. Arkadaşının yanına gidince ikimizin arasında sorunlar çıkmaya başladı çünkü Semih’in bana anlattığı kadarıyla arkadaşı kendisini yeni partnerlerle tanıştırmak istiyormuş!..
Birazda dedikodu yapalım. (Gülüyorum) Sevgilinizin sevip sevmediğiniz yönleri neler?
Semih: Sevgilimin sevmediğim özellikleri öncelikle inatçı olması bazen çok zor olabiliyor ve her şeyi bilmek istiyor. Bu kadar araştırılmak benim hoşuma gitmiyor. Tabii ben çok hareketli bir insanım o ise çok ağır ve tembel bu beni bazen sinirden deli edebilecek noktalara getiriyordu. Sevgilimin sevdiğim özellikleri ise bana hep sadık, hep çok sevdi, ilgili ve alakalı. Her sorunuma anında cevap verir ve yanımda olur.
Anıl: İlişkilerde önce görüntüye âşık olursun, sonra karakterini seversin aşkın yerini sevgi, vefa, hoşgörü ve bence bağlılık alır. Sevdiğim özellikleri kadar sevmediğim bir kaç huyu olabilir yalnız iyi özellikleri fazla olduğu için sevmediğim yönlerini görmezden geliyorum. İlişkilerde de böyle olması gerekiyor.
Eşcinsellerin ilişki yürütmesi zor mu?
Semih: Tabii ki de çok zor, her şeyden önce bizim toplumumuzda… Maalesef çok kötü yargılanıyor bu durum, hep bir maskeyle yaşamak zorundasın. Normal hetero ilişkiler gibi el ele yürüyemezsin veya sokakta sevgi sözcükleri kullanamazsın hep dikkatli olmak zorundasın…
Anıl: İnsanları belli bir kategoriye koymayı doğru bulmuyorum. Hayat herkes için zordur ama hepimizin farklı bir sınavı ve görevi var.
Ruh ikizini bulduğun, kendin kadar çok sevdiğin bir insanı bulmuşsan ilişki yürütmek neden zor olsun?
Peki, bu son sorum. Okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Semih: Öncellikle bu röportajı okuyan herkese tavsiyem lütfen birbirimize sahip çıkalım. İnsanları cinsel yönelimleri yüzünden kınamayalım, hiç kimse böyle olmak istemezdi. Maalesef üzülerek söylüyorum ki bir maskeyle ömür boyu yaşamak zorunda kalıyoruz. Birbirimize saygı duymalı ve anlayışlı olmalıyız…
Unutmayın çocuğunuzun nasıl doğacağını, neleri tercih edeceğini bilemezsiniz.
Anıl: Bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim.
Hangi ırka, dile, dine, yönelime ve bakış açısına sahip insanlar bu röportajı okuyacaksa hepsine seslenmek istiyorum. Öncelikle hepinizden ricam sınanmadığınız hayatları eleştirmeyin yargılamayın! Gece insanlar yastığa başını koyduğunda neler düşündüğünü, hissettiğini, neden ağladığını bilemeyiz. Kısacık ömrünüzde kimseyi kırmayın, ağlatmayın ve lütfen üzmeyin… Biraz önce belirttiğim gibi sırf Semih’le birbirimizi sevdiğimiz için “İfşa edildiğimiz, hakarete maruz kaldığımız” olayları siz kimseye yapmayın. Hep hayatım boyunca bir erkekle aile olmak istedim ve ömür boyu seveceğim bir insanı hayatıma aldığıma inanıyorum. Benim gibi eşcinsel olan olmayan bütün herkesin gerçek aşkı tatmasını diliyorum.
Röportaj: Murat Fırat