İsveç’te Aile Tanımı Değişiyor
İsveç, 1 Ocak 1950’de yürürlüğe giren yasadaki ‘anne, baba ve çocuklu geleneksel aile’ tanımını değiştiriyor.
Bugünün ailelerinin farklı görünebileceği ve çocukların da farklı şekilde doğabileceklerini söyleyen Cinsiyet Eşitliği Bakanı Åsa Lindhagen, eşcinsel ve lezbiyen çiftlerin evlilik ve evlat edinme hakları bulunan İsveç’te söz konusu mevzuatın incelemeye açılacağını belirtti.
Konuyla Lindhagen, Twitter hesabından gökkuşağı ifadesiyle paylaştığı mesajında şunları söyledi:
“Tüm gökkuşağı aileleri için önemli bir gün! Şimdi mevzuatı gerçeğe dönüştürmek için ileriye dönük adımlar atıyoruz. Aileler farklı olabilir ve toplum, insanlara cinsiyete veya cinsel yönelim temelinde ayrımcılık yapmamalıdır. Bu kadar basit.”
Viktig dag för alla regnbågsfamiljer! Nu tar vi steg framåt för att anpassa lagstiftningen efter verkligheten. Familjer ser olika ut och samhället ska inte göra skillnad på människor utifrån kön eller sexuell läggning. As simple as that. 🏳️🌈 #hbtqi #pride https://t.co/Y5zfehTU7o
— Åsa Lindhagen (@AsaLindhagen) December 10, 2020
Açık kimlikli bir biseksüel olan ve bir süre önce ayrıldığı bir kadınla iki çocuğu olan Åsa Lindhagen, “Akraba olarak taşımadığım çocuğu resmi olarak evlat edinmek zorunda kaldım ve elbette kendi çocuğunuzu evlat edinmek çok garip bir durum. Ayrıca evlat edinme tamamlanmadan önce büyük endişe duyuyordum çünkü yasal hakkım yoktu” ifadelerini kullandı.
‘Gökkuşağı ailelerinin’ yüzleşmek durumunda kaldığı çok sayıda problem olduğunu söyleyen Lindhagen, öngörülen yasa değişikliğinin ‘Heteroseksüel ilişki yaşayan ancak çocukla yakın ilişkisi olan fazladan bir anne veya baba için de geçerli olabileceğini’ söyledi.
Değişiklik için yapılan incelemenin sonuçları en geç Haziran 2022’ye kadar yayınlanmış olacak.
LGBTİ hakları konusunda çok sayıda yasal değişiklik yapılan İsveç’te, eşcinsel evlilik 2009’dan, eşcinsel çiftlerin evlat edinebilmeleri ise 2013 yılından beri yasal.
2019 ‘Eurobarometresi’ne göre, İsveçlilerin yüzde 98’si eşcinsellerin heteroseksüellerle aynı haklara sahip olması gerektiğini savunuyor. Bu, Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki en yüksek oran.
Kaynak: Sputnik Türkiye
