Küçük İskender İle Röportaj
Turk Gay Club’ten bir arkadaşımızın, eşcinsel yazar Küçük İskender’le 2007’de gerçekleştirdiği amatör bir röportaj.
İşte o röportaj…
Asıl adı Derman İskender Över olan Küçük İskender 1964 İstanbul doğumlu Türk şair, eleştirmen, oyuncu, yazar…
Küçük İskender kimdir ?
Özgeçmişimi zaten yayınlamışsınız. Onun üzerine ekleyecek çok fazla bir şey yok; insani değerlerin tahliliyle ilgilenen ve elde ettiği verileri edebiyatın çeşitli dallarında ürüne ve emeğe dönüştüren sıradan bir insanım aslında. Belki sıradanlığın görkemi beni böylesi dirençli kılıyor. Kalabalık içinde kaybolma şansını değerlendirmek de değil, olağan davranmanın cesareti desek daha doğru olur.
Türkiye’nin ahlaki yapısına göre eşcinsellik ve biseksuelliği nasıl tanımlarsınız ?
Cinselliğin herhangi bir ülkenin ya da coğrafyanın ahlaki yapısıyla ilgisi yoktur; o yüzden Türkiye yahut bir başka ülke kriterleri insan bedeni ve ruhu üzerinde, hele konu cinsellikse etkisiz elemandır. Sonuçta insan, arzuladığı, hissettiği ve bulunmak istediği noktada bedensel özgürlüğünü yaşar. Dayatılan heteroseksüelliğin, heteroseksist düşüncenin karşısında biseksüel, eşcinsel, travesti, transseksüel veya lezbiyen olarak durmak, seksin ötesinde, bugün politik bir anlam da taşımakta; alternatif yaşayanların hepsi bu politik duruşu dile getirmek zorunda değil; ancak, bu bilinci taşıyanların savaşçı ve aktivist olmasında büyük yarar vardır.
Eşcinsellere vermek istediğiniz fikir ve önerileriniz nelerdir ?
Kocaman bir yalnızlığın içine gömülü olduklarını unutmamaları gerekiyor; ama, bu yalnızlıktan efkar ve hüzün çıkartıp bunalımlarla cebelleşeceklerine, yalnızlığın ve imrenilen görkemlerinin tadına varmalılar. Eşcinsellerin dünya standartlarında başarılı olmalarının en önemli nedenlerinden biri de yaşam biçimlerini yukarda tutarak kaliteyi yükseltmeleri, adeta potansiyel bir güç haline gelmeleridir. Bugün moda, sinema, parfümeri, iç çamaşırı gibi önemli sektörlerin çoğu sırf gaylere yönelik çalışmalar yapıyorlarsa, bunun nedenini entelektüelliğe bağlamak doğrudur. Eşcinseller, kültürlü olmak zorundadır. Donanımlı olmaları, en büyük direnç kaynağıdır.
Genelde neden eşcinseller sanat camiasından çıkar ?
Bu, yanlış bir inanış. Her meslekte eşcinsel vardır; ancak sanatçılar daha fazla göz önünde bulundukları için o taraftaki eşcinseller dikkat çekiyorlar. Üstelik, eşcinsellerin duyarlıkları sanatla örtüştüğünden, meslek ya da ilgi alanı olarak sanata yöneliyorlar diyebiliriz.
Eşcinsellik tedavi edilebilecek bir hastalık mıdır tedavisi var mıdır ?
Bir süre tıp eğitimi almış biri olarak şunu diyebilirim ki, eşcinsellik patolojik bir durum değildir. Yıllar önce psikiyatri, eşcinselliğin bir hastalık olmadığını ilan etti. Şimdi, kalkıp başvuracağınız ya da ailenizce zorla götürüleceğiniz kliniklerde asla hasta muamelesi görmüyorsunuz. Bunun tersini iddia eden doktoru insan hakları mahkemesine verirseniz davayı kazanırsınız. Bu tür bir yaptırımla karşılaşacak arkadaşlarımız olursa direnmelerini öneririm.
Eşcinsel kimliğini açıklayan bir siyasi sizce nasıl bir tepki alır ?
Düşünmek bile istemiyorum; işte Türkiye’de ya da daha doğuda bunun bedeli gerçekten ağır olur. Şimdilik hayal olduğunu düşünüyorum. Yıllar önce mecliste bir gay olduğu iddiaları, dedikoduları dolaşmıştı ortalıkta; ne kadar doğruydu bilemem, ama, adamın bütün davranışları kontrol altındaydı gibi gelmişti bana.
Siyasi yönden Türkiye’de ileri bir zamanda eşcinsellere bazı haklar verilir mi ?
Hayır. Bu konuda hiç umut yok. Boşuna hayal kurulmasın.
Türkiyede Ne kadar eşcinsel vardır ?
Cinsel kimlik oturması heteroseksüellikle başlıyorsa eğer, tezleri buysa, bu topraklarda çoğu heteroseksüelin eşcinsel ilişkiye de girdiğini biliyor, duyuyoruz. Sayıyı artık tahmin etmek zor değil.
Eşcinseller neden kimliklerini açıklamama gereksinimi duyarlar ve çekinirler ?
Batıda Coming out denen bu durum, bir tür toplumsal kimlik ifadesidir; kişiyi bağımsızlaştırır. Bizim gibi muhafazakar toplumlarda bunu göze almanın bir anlamı yok; sonuç ya skandaldır ya da aforoz. Ancak eğlence malzemesi olmayı seçerseniz, sizi kabullenebilecek bir halk var. En son Bülent Ersoy krizini anımsayın; diva diye el üstünde tutulmasına rağmen evlenmeye kalktığında yer yerinden oynadı. Bülent’in eskiden eşcinsel olduğu hafızalarda canlandı. Herkes Bülent olamaz. O da artık eşcinsel olmadığının iddiasında zaten. Oysa tam bir queen noktasında. Haplanmışız gibi yaşıyoruz aslında; bir şeyler olup bitiyor, bizim gördüklerimiz hayal mi, gerçek mi, ayırt edemiyoruz.
Bir kişi eşcinsel olduğunu ne zaman ve nasıl anlayabilir ?
Eşcinsellik, bir cinsel tercih değil, bir cinsel yönelimdir. Yani eşcinsel olunmaz, eşcinsellik secilmez; eşcinsel doğulur. Ergenliğe giren her insan, yoğun değilse de bu hissi yakalar, kendi ruhunda şekillendirir.
Din olgusunu ortadan kaldırırsak Türk toplumunun eşcinselliğe karşı bakış açısı ne olur ?
Değişmez. Eşcinsellik, beraberinde bir kültür hareketini getirir. Bizim öyle level atlama merakımız yok. İş, aş yetiyor. Cinsel özgürlük, bu topraklar için bir lüks görünümünde hala.
Türkiyede eşcinselliği sınırlandıran din midir ?
Hayır. Bağnazlık ve cehalettir.
Eşcinsel toplumların sonu hüsran olarak görünüyor tarih boyunca buna çeşitli örnekler veriliyor. bu konudaki düşünceleriniz nelerdir ?
Tarih ya da mitoloji, insan elinden çıkmadır. Heteroseksistlerin tekelindeki bir geçmiş, eşcinsellere sempati ile yaklaşacak değil. O yüzden, korku ile eğitilmeyi, yönlendirilmeyi bırakıp biraz fütirist bir bakış açısıyla yaklaşalım hayatlara; canınızın istediğini yapın, kimseyi üzmeden.
Gelecek’te Türkiye’de eşcinsellik ne durumda olur ?
Şu andaki durumdan farklı bir noktaya gitmez. Bir iki gay club daha açılır, o kadar. Varoştan gelen maço jigololar biraz daha fazla hırsızlık yaparlar, gay cinayetleri de artar.
Uluslararası İstanbul eşcinsel haftasında bulundunuz mu ?
Hayır. Hiçbir bilgim olmadı. Bu tür etkinliklerde dünyada ünlü gayler davet edilir; onların toplumun gözü önünde kimliklerini savunmaları heyecanla izlenir, alkışlanır. Biz de tam tersi; popülerlikle suçlanıp bu tür organizasyonlara davet edilmiyoruz. Tuhaf. Artık, çağrılsam da büyük olasılık gitmem. Çoğuna inancım kalmadı.
Ailesi eşcinsel olduğunu öğrendiği bir bireye nasıl bir tepki vermelidir ?
Çağdaş düşünce, destek diyor. Türkiye için soruyorsan, eşcinsel arkadaş kaçıp canını kurtarsın.
Türkiyedeki eşcinsellerin karşılaştıkları sıkıntılar ve bunların çözümleri hakkındaki fikirleriniz nelerdir ?
Her ne kadar gettolaşmak, arkadaş grupları kurmak çözüm gibi görünse de, heteroseksüel arkadaşlardan kopmamak lazım. En önemlisi, hiç kimse adult sitelerden, gay club’lardan arkadaş edinmesin bu dönemlerde. Çoğu rentboy, eşcinselleri zayıf, korunmasız ve zengin sanıyor. Hayatlarını tehlikeye atmasınlar. En önemli dert, sevgilin tarafından anlaşılmamak ya da platonik aşklar; ee, bu da işin cilvesi.
Hz Hava’nın Hz Adem’in sol kaburga kemiğinden yaratılmasını göz önünde bulundurursak erkeklerin eşcinsel olmaları normal midir ?
Din tarihi, eşcinselliği şekillendirmez. Onun hedefi ve gayesi bellidir. Üstelik ben evrime inanan biriyim.
Her erkekte eşcinsellik var mıdır ?
Genetik bir gerçek var elbette; kromozom durumu; kadın xx, erkek xy. Erkeğin kadın hormonu da salgıladığı biliniyor; ancak bunu eşcinselliğe oturtmak, henüz bilimsel olarak saptanmadı.
Çocuğunuzun eşcinsel olduğunu öğrenseniz nasıl bir tepki ortaya koyarsınız ?
Dikkatli olmasını söyler ve istediğinde bana danışabileceğini belirtirdim. Eğer, kendine yetecek kadar büyüdüyse, hayat onun hayatıdır. Ben onu yaratmadım; dünyaya gelmesine ve büyümesine yardım ettim. Beni ayrıca arkadaş kabul ederse, her şeyini paylaşabilir.
Cinsel tercihiniz nedir ?
Bu kadar sözden sonra bu soruya nasıl bir yanıt vermemi beklerdiniz?! Üstelik tercih ettiğim, tercih edilebilme olasılığı olan bir şey de değil; kestirme yanıt istiyorsanız, evet, gayim.
[spacer style=”1″]Saygı ve özlemle..