Hiv-Aids Eşcinsel Hastalığı Mı?

Barış ve Yağız’ın hikayesi 4.5 yıl önce sosyal medya aracılığı ile kısıtlı kelimelere sıkışmış samimi bir kaç söz ve gecenin bir yarısı Yağız’ın kapıya dayanmasıyla başladı… Birbirlerine hala ilk günkü gibi aşık olan Barış ve Yağız’la aşk, eşcinsellik, aile hayatları, hiv-aids’in eşcinsel bireylerin lanetiymiş gibi yansıtılmasını kısacası toplumun beyninde aykırı olan her şeyi konuştuk.

Ne zaman gay olduğunuzu fark ettiniz? 

Barış: Altıncı sınıftaydım, bizim sınıftaki bir çocuktan hoşlanmıştım, sürekli onunla bağ kurmaya, konuşmaya hatta oyun oynamaya çalışıyordum.

Yağız: Aslında hep farkındaydım, yaşım el verdiğinden bu yana. Lise döneminde kabule geçtim ve daha rahat nefes almaya başladım. 

Aileniz cinsel yöneliminizi biliyor mu?

Barış: Hayır bilmiyorlar. Annem sanki hissediyor ama konduramıyor. 

Yağız: Evet 

Babanız sizinle ilgilenmediği için mi böylesiniz?

Barış: Hiçbir alakası yok gayet ilgili bir babaydı.

Yağız: Aksine fazla ilgili bir babam var.

“Sınıf arkadaşlarım soyunma odasında taciz ettiler”

Çocukken tacize mi uğradınız mı? 

Barış: Cinsel bir taciz olarak görülür mü bilmiyorum ama akran baskısı çok vardı üzerimde. Mesela 4. sınıftayken beden dersinde sınıf arkadaşlarım soyunma odasında birlik olup taciz etmişlerdi. 

Yağız: Hayır

Eşcinsellik bir hastalık mı? 

Barış: Kesinlikle değil aksine bunun hastalık olduğunu düşünenlerin tedavi edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yağız: 21. yüzyılda artık bunu konuşmak saçmalık gibi geliyor bana. Millet uzaya üs kurmaya başladı başlayacak biz hala nelerle uğraşıyoruz. 

“Kadınlarla birlikte olduktan sonra erkek bedenini sevdim”

Kadınlarla beraber olamadığınız için mi eşcinsel oldunuz? 

Barış: Buna sadece gülüp geçiyorum.

Yağız: Aslında bu soruyu homofobik bulmakla birlikte kadınlarla beraber olduktan sonra erkek bedeni sevdiğimi anlamış olmanın gururunu paylaşıyorum. 

Tanışma hikâyenizi dinlemek isterim?

Barış: İşte en güzel yeri burası. Hafta sonu arkadaşlarla birlikte ev partisinden dönmüştüm,  sıkıldığım için de Hornet adlı uygulamaya göz attım. Uygulamada kaydırırken birden ona rast geldim, içim tuhaf oldu ve yazmam gerek dedim. Kısa sürede cevap verdi, konuşmalarda uyumu yakalayınca evime davet ettim. Gecenin dördünde evin kapısındaydı. (Gülüyor) Ertesi sabah ilişkimiz başlamış oldu.

Yağız: Söylediklerine aynen katılıyorum, tabi anlattıkları 4,5 yıl önceydi.

Sevgili olmaya nasıl karar verdiniz?

Barış: Sanırım ertesi gün flörtleşmeye başladık, sevgili olmamız 1 ayı buldu. Önceki ilişkilerimle kıyaslayınca doğru kişi olduğuna karar verdim.

Yağız: Ben hemen ertesi gün karar vermiş olabilirim. Çünkü gözleri, hali, bakışı, tavrı bana çok içten gelmişti. 

İlişkinizi çevrenizde kimler biliyor?

Barış: Arkadaşlarımızın hepsi biliyor.

Yağız: Annem, ananem, kardeşim, teyzem, arkadaşlarım ve beni bilen tahmin eden herkes.

Eşcinsel arkadaşlarınızın ilişkinize tepkisi nedir?

Barış: Kıskançlık seziyorum. Çünkü dile kolay 4,5 yıl geçti, bunu çevremizde birçok kişi istiyor söylüyor fakat elde etmede problem yaşıyorlar. 

Yağız: Homo veya hetero olup olmaması hiç alakadar etmez, benim ilişkim ve ben yaşıyorum. Evet, göz olduğuna bir inancım var içten içe ama başkalarının ilişkime bakış açısı pek umurumda değil açıkçası. 

Eşcinseller âşık olur mu yoksa sadece seksten mi ibaret?

Barış: Aşk olmasa 4,5 yıl aynı kişiye katlanmazdım.

Yağız: Seks olması gereken bir şey bu hayatın her alanında mevcut. Ne seksi aşktan ne aşkı seksten ayrı düşünemezsiniz. Her ikisi de olmalı doğalı bu geliyor bana. Fakat gördüğüm kadarıyla bugün herkes seks seks diye bağırıp sonra ağlıyor. 

“İntikam almak istediğim için aldattım”

İlişkiniz süresince birbirinizi aldattınız mı?

Barış: Evet, çok başlarda oldu. Tensel bir şey değildi fakat bu sadece sohbetten öteye gitmedi. 

Yağız: İntikam almak istediğim için bir deneme yöntemine girdim evet. Aslında hırpaladık birbirimizi hepsi bu.

Peki, 3. bir kişiyle seks yaptıktan sonra aşkınızda azalma oldu mu?

Barış – Yağız: 3. kişi hiç olmadı.

Eşcinseller evlilik konusunda neden bu kadar ısrarcı?

Barış: Biz hiç ısrarcı değiliz fakat olsa yok demem, kafamızda zaten öyleyiz. 

Yağız: Kazanılmış haklar her zaman var olmuş ve var olacaktır. Belki bugün değil ama bir gün eşit, adil, hür bir dünyada yaşamak ütopya olarak kalmayacak. O yüzden sadece ısrar değil bu “hak” çünkü bende kâğıt üstünde dahi olsa evlenmek, boşanmak, çocuk sahibi olmak isterim. 

Bir bakışta birisinin gay olduğunu anlayabiliyor musun? 

Barış: Evet anında anlarım.

Yağız: Hiç kaçmaz, tam 12’den!

Özentilikten mi eşcinsel olunuyor?

Barış: Yeni jenerasyonda sanki öyle bir şey var gibi, bir farklı olma çabaları, bir gündem yaratma durumu…

Yağız: Eşcinsel olunmaz, doğulur.

Girdiğin ilişkilerde enfeksiyon riskinin farkında mısın? 

Barış – Yağız: Evet

Toplum Hiv-Aids hastalığını neden eşcinsel hastalığı olarak biliyor?

Barış: Cahillik tamamen, çünkü eşcinsellik zaten “öcü” olarak kabul ediliyor toplumda, hastalıkta bunun getirisi gibi bir algı var.

Yağız: Dediklerine katılıyorum ve bir şey eklemek istiyorum sadece. Bu ve benzeri konularda toplumun eğitilmesi gerek, ilkokulda başlamalı bazı şeyler. Mesela günümüz hastalığı korona virüsü. Dünya var oldukça, aslında insanlık var oldukça hastalıklar çıkacak, her dönem bir isim verilecek ve mutlaka bir kesim suçlanacak. 

Eşcinsellerin Hiv-Aids’li bireylere tepkisi nedir?

Barış: Birbirlerini karalayan, iftira atan, sırf ego uğruna ve yatak ilişkileri için bunu yapanları da çok gördüm. 

Yağız: Yani ben o tarz bir şeye rastlamadım ama zaten küçücük toplumda bir mücadele vererek yaşıyoruz, birde dışlayıcı tavırlara ayıracak vakit olmamalı.

Düzenli test yaptırıyor musunuz?

Barış – Yağız: Evet

Röportaj: Murat Fırat

lgbti.org'a Google News'te Abone Ol! İlk senin haberin olsun! lgbti.org'a Google News'te Abone Ol! İlk senin haberin olsun!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu